Son donemlerde o kadar cok duyuyorum ki bu iki kelimeyi, arastirmaci ruhum kurcuklamadan edemedi. Kisaca, finansal veya baska turlu kazanclar saglamak maksadiyla baska bir insanin kimligini kullanmak, o kisiymis gibi davranmak, anlamina geliyor. Genelde hep kredi karti hirsizligi olarak dusundugumuz bu kavram’in aslinda 4 cesidi varmis:
1) finansal (bildigimiz kredi karti veya banka hesaplari bilgilerinin calinmasi)
2) criminal (islenen suclarin baska birinin uzerine atilmasi)
3) kimlik klonlama (gunluk hayati baska bir insanin kimliginde yasama)
4) ticari (kredi toplamak icin baska birinin ismini kullanma)
“Criminal identity theft” (no.2) konusunda Hollywood cok calistigi ve benzersiz! eserler sundugu icin cok incelemenin bir anlami yok. Hatta, sedece Hollywood degil, Turk sinemasinda dahi konunun nadide orneklerini gormek mumkun.
“Identity cloning” (no.3) konusunda da en guzel ornegi “The Talented Mr. Ripley” filmindeki roluyle Matt Damon veriyor. Hatta filmde Damon taklit olayini o kadar abartiyor ki Jude Law’i oldurup tamamen yerine geciyor.
Benim asil deginmek istedigim aslinda finansal hirsizlik, ozellikle de internet uzerinden yapilani. Sadece Amerika’da gecen yil 239 milyon dolarlik internet tabanli “identity theft” yapilmis. En cok kullanilan metod da banka internet sitelerinin benzer isimlerle alternatiflerinin yaratilmasi. Mesela “citibank.com” yerine “citbank.com” tusluyorsunuz yanlislikla ve acilan site aynen citibank’in sitesi gibi oldugu icin de rahatlikla butun kisisel bilgilerinizi giriveriyorsunuz. Tabii bu, dolandiricilar icin pasif bir yontem.
Daha aktif yontemler, bilgisayariniza yollanan “trojan horse” tadindaki virusler. Su an 1 milyon 200 bine yakin bilgisayar virusu mevcutmus. Yani bunlardan korunmak da bir yere kadar. Tam bazilarini temizledim derken, hergun yenileri peydahlaniyor. Hangi korunma paketinin daha aktif oldugu yolunda saibeli bilgiler mevcut.
Konuyla ilgili kitap, yayin vs hakkinda da bir kac kurcuklama size:
- Night Windows (book) by Jonathan Smith (2005)
- The Net, Sandra Bullock (1995)
- The Talented Mr. Ripley, Matt Damon, Jude Law (1999)
3 comments:
Josh Holloway'sen ben bakarım SAWYER'IM dün gece Beyaz Show'daydı söylemesi ayıp çok çok tatlıydı Beyaz mahvoldu adam da karizma yerlerdeydi!Toparlanabildi mi bilemiyorum.Grameririm için affet kafam iyi hadi çok çok öptüm!
o bahsettiğin filmi iki kez izledim.YETENEKLİ BAY RİPLEY ismiyle yayınlanmıştı,insanların nasıl bukalemun gibi olabileceğini görüp hayret etmiş ve o zamandan sonra paronoya derecesinde tanımadığım ama bana yaklaşan insanlara potansiyel 'RİPLEY'gözüyle bakar olmuştum.
Senin yanında josh'un esamesi okunmaz!SAWYER'CIM!....
Post a Comment